Welcome to Our Website

İran PKK’ya kamikaze İHA desteğinde mi bulunuyor?

BARTU EKEN / KANAL7 DIŞ HABERLER SERVİSİ

Terör örgütü PKK geçtiğimiz günlerde bir video yayınlayarak insansız hava araçlarını hedef aldığını açıkladı.

Ve iddialarına delil olarak birkaç İHA parçasını propaganda kanallarından sergiledi.

Parçalarda herhangi bir yanık izi bulunmaması, araçların teknik arıza sebebiyle düşmüş olabileceğini analizlerini beraberinde getirdi.

PKK sözde saldırıda hangi silahların kullanıldığı duyurulmazken akıllara İngiltere merkezli Middle East Eye’in önemli haberi geldi.

İsmini vermeyen bir Türk yetkili terör örgütünün kamikaze İHA sistemleri edinmeye çalıştığını doğruladı.

Ancak tedarikçilerinin kim olduğu konusunda bilgi paylaşmadı.

Adının açıklanmasını istemeyen farklı kaynaklarsa PKK’nın İran yapımı Meraj İHASAVAR kamikaze sistemlerini satın aldığını öne sürdü.

Bu sistemlerin Tahran’la bağlantısı olan farklı kanallardan terör örgütüne aktarıldığı belirtildi.

En önemli kanalın ise Türkiye’nin PKK/SDG ile yakın ilişkilere sahip olduğu için uyardığı Süleymaniye’de söz sahibi olan Bafil Talabani olduğu iddia edildi.

Ankara bu yakınlık sebebiyle, 2023 yılında KYB’nin kalesi olan Irak Kürdistanı’nın Süleymaniye kentine hava sahasını kapattı.

PKK’nın yaklaştığı tahmin edilen Kuzey Irak operasyonu öncesinde bölgede tutunamadığı biliniyor.

Bunun da en büyük sebeplerinden biri, başarılı kara operasyonlarının yanı sıra, silahlı insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen operasyonlar…

Dolayısıyla örgütün SİHA’ları hedef almak için çözümler üretmeye çalışması normal.

Ancak bu konuda başarı elde edemedikleri de açık.

PKK, ABD’nin örgüte hibe ettiği MANPADS uçak savar füzeleri, Türkiye’nin diplomatik gücünden ötürü kullanılamıyor.

Washington, ortaklık konusunda ciddi ihlallerde bulunmuş olsa da halen Ankara’nın NATO müttefiki…

Ve analistlere göre daha önce olduğu gibi Türkiye ile doğrudan askeri olarak karşı karşıya gelmek istemiyor.

İRAN’IN BÖYLE BİR ALIŞVERİŞTEN ÇIKARI NEDİR?

İran, Türkiye ile dost ilişkiler geliştirmek istese de, Şii Hilali olarak bilinen, Bahreyn’den başlayarak Irak,Suriye ve Lübnan’ı kapsayan alanda nüfuzunu korumayı amaçlıyor.

Her bölgenin de kendisine has dinamikleri mevcut.

Suriye’nin başka, Irak’ın, Lübnan’ın bambaşka..

Analistler Tahran’ın Irak denkleminde dengeleri sağlayabilmek adına kendisinden tamamen bağımsız hareket eden bir Bağdat yönetimini istemediğini değerlendiriyor.

Zira bu durumda Türkiye ile yakınlaşacak olan Irak yönetiminin zaman ilerledikçe hem ticari anlaşmalarda farklı rotalar çizebileceği;

Hem de ülke içindeki on binlerce Şii milisi tasfiye edebileceği değerlendiriliyor.

Bu iki durum da İran’ın lehine değil.

Dolayısıyla Ankara-Bağdat yakınlaşmasında söz sahibi olmak için Haşdi Şabi üyelerini toplantılarda bulunduran Tahran, bir yandan da PKK terör örgütü örtülü alışverişini sürdürüyor olabilir.

Ayrıca bu alışverişten gelen maddi kazanç da söz konusu.

Öte yandan İran’ın iddia edilen bu faaliyeti gerçekleştirdiği ispatlanırsa, Türkiye ve ayrılmaz müttefiki Azerbaycan ile yaşayabileceği gerginliğin artacağı biliniyor.

Bafil Talabani’nin ise MİT’in operasyonlarının Süleymaniye’ye kadar ulaştığı bir dönemde, teröristlerden taraf olmamasının kendi iktidarı adına yararlı olacağı değerlendirmeleri yapılıyor.

IRAK PKK’YI YASAKLI ÖRGÜT İLAN ETTİ, OPERASYON YAKLAŞIYOR

Bu ayın başlarında Irak ve Türkiye arasında, tarihi güvenlik görüşmeleri gerçekleştirildi.

Güvenlik Mekanizması Görüşmesi’nin tamamlanmasının ardından terörle mücadelede ortak hareket etme kararı alındı.

Ortak Daimi Komitelerin kurulması kararlaştırıldı.

Bağdat’la varılan uzlaşma sonucunda, başlatılması planlanan kara operasyonuyla 378 kilometrelik Irak sınırından 30-40 kilometre derinliğe inilerek “güvenli hat” oluşturulacağı öngörülüyor.

Kandil ve Gara bölgelerinin ana hedefler olabileceği değerlendiriliyor.

Örgüt militanlarının da bu konuda hazırlıklar yaptığı ve ailelerini Suriye’ye tahliye etmeye başladıkları öne sürülüyor.

Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin vefatıyla bölgesel bir güç mücadelesi olduğu biliniyor.

Bafil ve Kubad kardeşler iktidar konusunda çekişme içinde.

Bafil’in PKK-YPG terör örgütüyle ilişkilerini geliştirerek Erbil’e karşı bir güç oluşturmak ve İran’ın yanı sıra ABD’den de destek almak istediği değerlendirmeleri yapılıyor.

Bölücü örgütün Erbil yönetimiyle arasının iyi olmadığı biliniyor.

PKK’nın sözde yetkilileri yaptıkları art arda açıklamalarla KDP ve Barzani yönetimini suçlayarak “Türk” dostu olduğunu savunuyor.

TARİHİ PROJE ÖNCESİ ADIMLAR ATILIYOR

Ankara, PKK’nın Körfez’i Irak üzerinden Türkiye’ye bağlayacak 1.200 km’lik bir otoyol ve demiryolu kurmayı amaçlayan Irak Kalkınma Yolu Projesi’ni tehdit ettiğini belirtiyor.

Middle East Eye’e konuşan bir başka Türk yetkili ise İran’ın PKK ile mücadele konusunda Irak’ı olumsuz etkilediğini ifade etmişti.

Kalkınma Yolu Projesi’nin haritası, Talabani’nin hüküm sürdüğü Süleymaniye bölgesini içine almıyor.

İran’ın da proje dışında kalmak istemediği aşikar.

Özellikle kendilerine yönelik ABD yaptırımları düşünüldüğünde bu durum doğrudan bir zorunluluk olarak değerlendiriliyor.

Türkiye İran’ı düşman olarak nitelendirmiyor ancak Tahran’ın isteğinin lojistik açıdan pek mümkün olmadığı belirtiliyor.

Ankara yine de Tahran’a açık kapı bırakmış durumda.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan  “Anlaşmanın ekonomik ve güvenlik boyutlarına İran da dahil olabilir.” açıklamasında bulundu.

Tabi bu durumda Tahran’ın, istikrar kazanan ve gelişen bir Irak’ın kendilerine yarar sağlayacağı değerlendirmesi yapması bir zorunluluk olarak görülüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir